Atriyal Fibrilasyonda Ablasyonun Başarı Oranları Nasıldır?

Bu oran hastanın özelliklerine, atriyal fibrilasyonun süresine ve işlemi yapan doktorun tecrübesine göre değişiklik gösterir. Hastaların çok büyük kısmı ablasyon bitiminde normal ritme dönmüş olarak operasyondan çıkarlar. Ancak başarıdan kasıt ortalama 1 yıllık süre boyunca hastaların ne kadarının normal ritimde kaldığı ve atriyal fibrilasyonun tekrarlamadığıdır.

           Ablasyonun başarı oranı paroksismal AF (PAF) dediğimiz, kısa süreli ve aralarda normal ritmin olduğu, tekrarlayan ataklar şeklinde olan hastalarda %80 civarındadır. Yaklaşık %20 hastada bir yıl içinde tekrar ritim bozukluğu görülebilmektedir. Pek çok supraventriküler taşikardide (SVT) tek işlemin başarısı %90’dan fazla ve tekrarlama olasılığı %5’den az olmakla birlikte bu durum atriyal fibrilasyon için farklıdır. Çünkü zaman içinde atriyal fibrilasyona neden olan bildiğimiz ve bilmediğimiz etkenler ritim bozukluğunu tetiklemeye devam etmektedirler. Çok uzun süreden beri (aylar, yıllar) sürekli atriyal fibrilasyon ritminde olan hastalarda (persistan AF) ablasyonun başarı oranı yani 1 yıl içinde normal ritimde kalma olasılığı %60 civarındadır. Her iki durumda da nüks eden hastalarda ikinci veya üçüncü defa ablasyon işlemi gerekebilir. Ancak nüks etse bile bu hastaların bir kısmında çarpıntı atakları ablasyon öncesine göre daha az sıklıkta olabilmekte ve ritim düzenleyici ilaçlara daha iyi yanıt verebilmektedirler.

           Ablasyon başarısının artması ve nüks oranının düşmesi için mutlaka eşlik eden hastalıkların da tedavi edilmesi gerekir ve bu konuda hem hekime hem de hastaya önemli görev düşer. Yani hipertansiyon ve diyabet kontrolü, kilolu hastalarda zayıflama, sigara ve alkolün bırakılması, varsa uyku apnesi ve KOAH tedavisi, düzenli egzersiz ve yaşam tarzının düzeltilmesi çok büyük önem arz eder. 

           Bu işlemler üst düzeyde operatör tecrübesi gerektirir ve ancak deneyimli ellerde yapıldığında yüksek başarı ve kabul edilebilir risk oranları ile uygulanabilir.